Bilgisayar programlamaya olan ilk hevesimin ne zaman başladığını hatırlamaya çalışıyorum da sanırım bu heves ilk bilgisayarımın alındığı 2001 yılının da öncesine giden bir heves.

Bir tanıdığımın MyNet üzerindeki online yardımcıları kullanarak bir site oluşturduğunu hatırlıyorum. Aynı yolu izleyerek ben de kendime bir internet sitesi oluşturmuştum.

Sonra lisede öğrendiğimiz QBasic, Pascal daha sonra C++ derken aradan geçen bütün bu yıllarda popüler programlama dillerinin hemen hemen hepsiyle en az bir kez işim oldu.

İlk profesyonel web uygulamalarını klasik ASP ile geliştirmiştim. O zamanlar ASP.NET yoktu en popüler seçenekler klasik ASP ve PHP idi. Ortalıkta Cold Fusion ve CGI Perl gibi seçenekler olsa da bu teknolojilere uygun hosting hizmeti bulmak her zaman büyük bir problemdi. Bu dönemde hem klasik ASP yani dil olarak VBScript hem de PHP ile ilişiğim olmasına ve başından beri PHP’nin bariz üstünlüğünü kabul etmeme rağmen, nedense PHP semantiğine bir türlü ısınamadım. Veritabanı işlemleri, request nesnelerine erişim, Apache, PHP, MySQL ve PhpMyAdmin’in kurulumu ve ayarlarındaki zorluklar, dildeki tümleşik fonsiyonların isimlerine hiç bir zaman alışamadım.

Arkaplanımın bu başlıkla ne alakası var derseniz; blogumun önceki sürümü PHP temelli bir proje olan WordPress ile destekleniyordu. Ta ki ben çeşitli güncellemelerden sonra bir takım PHP hataları alana ve bazı güvenlik açıklarıyla uğraşıp iyice soğuyana kadar.

Hosting tabanlı sıkıntılardan ve PHP’den haz etmeyen biri olmamdan dolayı blogumu GitHub sunucularında host etmeye ve Jekyll framework’ünü kullanmaya karar verdim. Artık dinamik kod yok, veritabanı yok…

Jekyll’in en önemli avantajlarında birisi sitemizin statik sayfalarla host edilmesi ve postlarımı GitHub’ın kullandığı Markdown ile girebiliyor olmam. Daha önce postlarımı WordPress’in kullandığı WYSIWYG editörü ile boğuşarak yayınlamaya çalışıyordum ve vakit alıyordu. Şu anda bu postu GitHub’ın Atom.io editörü üzerinden Markdown ile giriyorum ve şimdilik işler gayet hızlı gibi görünüyor.

Blog’umda kullandığım front-end tasarım, Pure CSS Framework’ün blog örneğinden uyarlama hatta hemen hemen aynı da denebilir. Burada Pure kullanmamın sebebi ise hafiflik ve sadelik. İlk defa deniyorum ve memnun kaldığımı ifade edebilirim.

Paylaşmak istediğim bir diğer özellik ise; WordPress’den import alırken daha önce paylaştığım tüm kodları syntax yenilemesi için tekrar elden geçirmek gerekti. Bunu daha hızlı halledebilmek için Atom.io editörüne basit bir snippet ekledim.

Yukarıdaki kodu Atom -> Open Your Snippets menüsünden sonra açıklan snippets.cson dosyasının ardına ekleyerek kullnabilirsiniz.

Markdown içinde syntax highlight için hi yazıp taba basabilirsiniz.

Örnek :

{% highlight javascript %}
var testVar = "Merhaba";
console.log(testVar);
{% endhighlight %}

Umuyorum bu yeni blog motorum sayasinde daha fazla paylaşımda bulunabilirim. Görüşmek üzere.